Sabah güneşinin iyileştirici 4 etkisi

Sabah güneş ışığı almak hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınıza çeşitli şekillerde fayda sağlayabilir. Alacakaranlıkta uykuya dalmalı ve güneşle birlikte kalkmalıyız; ancak biyolojik saatlerimiz modern yaşam tarafından sabote edilmiştir.
Parlak floresan tepe lambaları ve ekranlardan gelen mavi ışıklar melatonin seviyelerini baskılayarak geceleri uyumayı zorlaştırabilir. Vücudumuz melatonin üretimine başladığından beri genellikle ışıkları açık tuttuğumuz için sirkadiyen ritimlerimiz dengesizleşir. Ancak sabah güneş ışığı, doğayla ve kendimizle tekrar uyum sağlamamıza yardımcı olabilir. Güneş sadece fiziksel benliğimizi beslemekle kalmaz; aynı zamanda ruhu gençleştirir! Her sabah birkaç dakika temiz hava alarak sağlığınızı iyileştirmenin birkaç yolu…


1. Sabahları açık havada olmak uyku kalitesini artırır
Zihinlerimiz ve bedenlerimiz sabah güneş ışığından büyük ölçüde yararlanır. Gözlerin iki milyondan fazla çalışan parçası vardır ve sirkadiyen ritminizi korumak için tam spektrumlu güneş ışığına ihtiyaç duyar. Sabah güneş ışığı göze girdiğinde, beyne ve vücuda çok önemli bilgiler gönderir. Örneğin; güneş ışığı bir çalar saat görevi görür ve hipofiz bezine uyanma zamanının geldiğini bildirir. Hipofiz bezi, her ikisi de vücudunuzu gelecek güne hazırlayan kortizol ve serotonin salgılayarak yanıt verir. Sabah ışığı aynı anda melatonin üretimini bastırır. Bununla birlikte, epifiz bezi, günün ilerleyen saatlerinde serotonini melatonine metabolize ederek uykululuğa neden olur.
Dr. Jacob Liberman’a göre, vücudumuzdaki her hücre, doğru şekilde çalışması için bir enerji kaynağı olarak ışığa bağlıdır. İç mekan ışığı bazı faydalar sağlar ancak güneş ışığının gücü ve iyileştirici özellikleri ile karşılaştırılamaz. Güneş ışığı gözlerimize girdiğinde vücudumuza “fotobiyomodülasyon” yoluyla rehberlik eder. Bu, ışığın gıdadan gelen enerjiyi hücrelere güç sağlamak için gereken enerjiye dönüştüren hücre mitokondrileriyle nasıl etkileşime girdiğini ifade eder.
Özetle, sabah güneş ışığı sadece bu uykulu hissi üzerinizden atmanıza yardımcı olmaz. Günlük görevlerinizi yerine getirmenizi sağlayan serotonin ve kortizol gibi önemli hormonların üretilmesine yardımcı olur. Serotonin, sirkadiyen ritimlerimizi düzenleyen melatoninin öncüsü olduğu için sabah güneş ışığı da her gece onarıcı uyku almamızı sağlar. Son olarak, sabah güneş ışığı vücudumuzdaki trilyonlarca hücreye enerji sağlayarak bizi gelecek güne hazırlamaya yardımcı olur.Sabah uyandığınızda asla yapmamanız gereken 7 şey yazısını okumak için tıklayınız…
2. Sabah güneş ışığı almak daha iyi bir ruh haline yol açar
Sabah güneş ışığının hipofiz bezi yoluyla serotonin salınımına yardımcı olduğunu biliyoruz. Serotonin sadece geceleri uyumanıza yardımcı olmak için gerekli değildir; pozitif bir ruh hali için çok önemlidir. Sabahları tam spektrumlu güneş ışığına eriştiğimizde, serotonin üretimini artırarak depresyonu önlemeye yardımcı olur.
Birçok doktor, mevsimsel depresyondan muzdarip insanlar için hafif terapi önermektedir. Çok fazla güneş ışığı almayan soğuk iklimlerde yaşayanlar, ışık kutuları adı verilen parlak, iç mekan ışıklarını önerebilir. Ancak, bu ışıklar bile güneş ışığının lüks seviyeleriyle karşılaştırılamaz. Bulutlu bir kış gününde güneş, iç mekan aydınlatmasının gücünü çok aşan 1000 ya da daha yüksek lüks seviyeleri üretecektir. Güneşli yaz günlerinde güneş ışığı, iç mekan floresan aydınlatmasından 11 ila 43 kat daha yüksek ışık seviyeleri sağlayabilir.
Bu nedenle, bu günlerde kendinizi yorgun veya bitkin hissediyorsanız, her gün en az 30 dakika doğrudan güneş ışığı aldığınızdan emin olun. Sabah güneş ışığı tercih edilir, ancak herhangi bir güneş ışığı ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olacaktır.
Erken uyanamıyorsanız…
3. Sabah güneş ışığına maruz kalmak fiziksel sağlığı iyileştirir
Sabah güneş ışığı sadece zihinsel sağlığınızı güçlendirmez ve daha iyi uyumanıza yardımcı olur. Ayrıca stres seviyeleri ve görme gibi fiziksel sağlık belirteçlerini de geliştirir. Çalışmalar, güneş ışığı eksikliğinin miyopi ya da miyopluk için risk faktörlerini artırabileceğini kanıtlıyor.
Bu sonuç, iç mekan ışığının doğal güneş ışığından çok daha loş olması ve genellikle saatlerce ekranlara ya da kitaplara baktığımızdan olur. Gözlerimiz uzun süre tek bir nesneye bakmamalı, bunun yerine gün boyunca çevremizi belli bir mesafeden taramalıdır. Bizler günlük yaratıklar olduğumuz için bedenlerimiz ve zihinlerimiz güneş ve ayın kalıplarıyla senkronize olur. Bu doğal döngüden koptuğumuzda birçok sağlık sorunu ortaya çıkar. Basitçe daha fazla dışarı çıkmak, günümüz dünyasındaki birçok rahatsızlığımızı ortadan kaldırabilir.
Güneş ışığı, vücuttaki beyaz kan hücrelerinin üretimini artırmaya yardımcı olarak enfeksiyonları ve bakterileri önler. Ayrıca sabah güneş ışığı, kan basıncını düşürdüğü gösterilen nitrik oksit salınımını tetiklediği için kalp sağlığını iyileştirebilir. Güneş ışığına maruz kalmak kolorektal, prostat, meme kanseri ve hodgkin dışı lenfoma gibi belirli kanserlerin riskini azaltabilir. Bilim insanları, artan D vitamini ve bağışıklık sistemi ile sirkadiyen ritim modülasyonunun kanser risklerini azaltmada rol oynadığını buldular.
4. Sabah güneşi kilo vermenize yardımcı olur
Kilo vermeye çalışıyorsanız, sabahın erken saatlerinde güneş ışığı yardımcı olabilir. Bir araştırmaya göre, sabah güneş ışığı alan insanlar çalışma süresi boyunca daha az kilolu olduğu ortaya çıktı. Obez kadınlarda üç hafta boyunca en az 45 dakika sabah ışığına (1300 lükste saat altı ile dokuz arasında) maruz kalmanın vücut yağında ve iştahta azalmaya yol açtığını keşfeden başka bir çalışma da mevcut.
Çoğumuz, yoğun programlardan dolayı sabah uyandıktan sonra muhtemelen dışarı çıkmıyoruz. Ancak araştırmalar, sabahları güneş ışığına maruz kalmanın uyku kalitesini, ruh halini ve fiziksel sağlığı iyileştirebileceğini kanıtlıyor.
Kendinizi daha enerjik ve neşeli hissetmek istiyorsanız, uyandığınızda dışarı çıkın. Tabiat ana neye ihtiyacımız olduğunu bilir; faydalanmak için onunla yeniden bağlantı kurmalıyız.
Kaynak: Kristen Lawrence. “Morning Sunlight Helps You Heal in 4 Surprising Ways, According to Science”. Şuradan alındı: https://www.powerofpositivity.com/morning-sunlight-helps-heal/ (28.04.2022)
Sabah uyanınca hemen telefona bakmayın!
Daha mutlu ve rahat sabahlar için telefonu elinizden bırakabilirsiniz.
6 Hayatlarımıza fazlaca dahil olan telefon artık sabahları gözümüzü açtığımızda gördüğümüz ilk şey ve gece yatarken de gördüğümüz son şey oldu. Geceleri rahat uyuyamamak, sabahları dinç uyanamamak gibi problemler de birçok insanda var. Yeterince yorucu ve koşuşuturmalı olan, bol bol ekranlara bakarak geçirdiğimiz günümüzün başlangıcını da ekrana bakarak yapmak insan vücuduna ve ruhuna iyi gelmiyor. Onun yerine uyanmanın farkına varıp, güne hazırlanmak daha iyi bir seçenek…
– Uyanma haline alışmak, uyumlanma için biraz etrafa bakınmak Güne başlarken yapılması gereken ilk iş o güne alışmaktır. Uyku halinden uyanıklık haline geçiş sadece alarmın çalması ve gözlerin açılması değildir. Bunu yaz gününde soğuk bir havuza atlamak gibi düşünebiliriz. Havanın sıcaklığına alışmışken birden bire soğuk bir ortama girmek vücudumuz için ani bir şoktur. Uyku haline alışmış vücudumuz için de uyanmak buna benzer. Bu yüzden uyanınca ilk önce etrafa bakmak, gözlemlemek ve vücudumuza alışması için zaman vermek olmalıdır.
– Rüya günlüğü Rüyalar bize çok şey söylerler. Günlük yaşamımızda aklımızı kurcalayan bir soru, çözemediğimiz bir sorunumuz gibi konularda bize yardımcı olurlar. Tabii rüyalarımızın bütün detaylarını hatırlayabilmek birden olabilen bir şey değil. Bunun için her sabah uyandıktan sonra, o gece rüyanızda ne gördüyseniz onu yazmanız gerekiyor. Yazdıkça daha da hatırlıyor, hatırladıkça rüyalarınızı anlamanız daha kolay oluyor.
– Meditasyon Koşuşturmalı, yoğun, kalabalık ya da gergin günleriniz olabilir ve bu günlerde kendinize vakit ayırmak imkansız geliyor olabilir. Ama her sabah yapacağınız 5-10 dakikalık ufak meditasyonlar, hem güne daha iyi olma haliyle başlamanıza hem de gün içerisinde bu dinginliği ve iyi olma halini korumanıza yardımcı olacaktır. Nefesinize odaklanacağınız meditasyonlarla da gün içinde yine nefes odaklı ufak meditasyonlar yapabilirsiniz.
– Ses açma Güne başlarken vücudumuzu ortama ve uyanma haline alıştırdık. Peki ya tüm gün kullandığımız ses tellerimiz? Onların da saatler süren sessizlikten sonra birden konuşmaya başlamadan önce hazırlanmaya ihtiyaçları var. Bunun için yapabileceğiniz birkaç ses egzersizi bulunuyor: Ağzınız kapalı bir şekilde ”mmm” sesi çıkartın. Yine ağzınız kapalı şekilde, evet dermiş gibi ”hm hmm” ve hayır dermiş gibi ”ıı ıııh” seslerini çıkartın. Bunları konuşmaya başlamadan önce 2-3 dakika yapmanız yeterli olacaktır.
– Yoga (esneme) Tüm gece çalışmayı minimuma indirmiş ve dinlenmiş kaslarımızı güne uyandırmamız lazım. Bunun için ufak esneme hareketleri de işe yarar, dilerseniz yoga yapmak da iyi gelir. Her sabah yapacağınız Surya Namaskar (Güneşe Selam) kaslarınızın açılmasına ve güne dinç başlamanıza yardımcı olur.
Haber Kaynak : HTHAYAT.HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”