Geçmiş zamanda bugünün izleri
Melisa Vardal – İstanbul’un güncel sanat sahnesine yeni bir soluk kazandıran Galeri Bosfor, Karaköy’deki yeni adresinde “Kölemen 7” adlı grup sergisiyle kapılarını açtı. Sergi, adını galerinin bulunduğu sokaktan alıyor. Küratörlüğünü galeri kurucu direktörü Gökşen Buğra’nın üstlendiği seçkide Burcu Erden, Mithat Şen, Erman Özbaşaran, Olgu Ülkenciler, Ahmet Çerkez, Yasha Butler, Ilgın Seymen, Funda Susamoğlu, Barış Göktürk, Işıl Kapu, Eda Soylu, Betül Kotil ve Fransız fotoğraf sanatçısı Laurent Champoussin’in eserleri bulunuyor.
Haberin Devamı
Birbirine bağlı iki tarihî binadan oluşan yeni mekân, kubbelerden süzülen doğal ışık ve taş kemerli geçişleriyle zamana meydan okuyan bir atmosfer sunuyor. Bu mimari doku, çağdaş eserlerle yan yana geldiğinde güçlü bir tezat ve uyum yaratıyor. Işıl Kapu’nun çimento ve reçineden üretilmiş, tarih öncesi figürlerden esinlenen organik formlu rölyefleri; Olgu Ülkenciler’in üç parçalı soyut kompozisyonu; Erman Özbaşaran’ın ufuk çizgilerini ve renk geçişlerini odağına alan fotoğrafları; Betül Kotil’in dokusal zenginlik taşıyan dokuma eseri ve Laurent Champoussin’in kaya ve su yüzeylerini yansıtan fotoğrafları serginin öne çıkan işleri arasında. Mithat Şen’in “İstif” serisinden, turuncu tonların hâkim olduğu organik formlu kompozisyonu duvar yüzeyinde ritmik bir akış yaratıyor. Burcu Erden’in ahşap yüzeyler üzerindeki kesik ve oyuklar, heykelsi ve resimsel bir ifade dili kuruyor. Ilgın Seymen’in “Varoluş Üzerine Unutulmuş Notlar” başlıklı altı parçalı yerleştirmesi, duvar boyunca dalgalanan formlarıyla mekâna şiirsel bir ritim katıyor.
Haberin Devamı
‘Unutulmuş notlar’
Sergi, her sanatçının malzeme ve teknik üzerinden kurduğu çok katmanlı bir diyalog sunuyor. Işıl Kapu’nun çalışmaları, figür ile nesne arasındaki sınırları silerek izleyiciyi tarihin ve bedenin sürekliliği üzerine düşünmeye davet ediyor. Erman Özbaşaran’ın fotoğrafları, doğanın değişkenliğini ve algının sınırlarını sorgularken Laurent Champoussin’in fotoğrafları, zamanın izlerini çağdaş bir bakışla aktarıyor. Betül Kotil’in sabır ve el emeğiyle örülmüş dokuma işi, taş duvarlara sıcak bir karşıtlık katarken Funda Susamoğlu’nun seramik heykeli doğa–insan ilişkisini yeniden kuruyor. Burcu Erden’in oyma ahşap panoları, malzemenin sertliğini geometrik dinamizmle buluşturuyor, Ilgın Seymen’in yerleştirmesi ise buluşması “unutulmuş notlar” atmosferine taşıyor.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
